Yazmaya başlar başlamaz böyle bir olayın aynı gün karşıma çıkması bir tesadüf mü yoksa hoş geldin haberi mi anlamadım. Yalnızca birkaç adım önümde yaşanması da başka bir şeydi. Belki haber ya da yazı konusu için iyiydi ama keşke yaşanmasaydı diyebileceğim ve anlamsız bulduğum bir tartışmaydı. Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Bülent Sarı ile Fatma Kaplan Hürriyet’in basın danışmanı Cem Şakoğlu arasında yaşandı.
Çarşamba sabahı gazeteci yazar Uğur Mumcu’yu katledilişinin 31. Yılında anmak üzere her sene olduğu gibi Uğur Mumcu Parkında buluştuk. Anmaya her sene genellikle aynı isimler gelir, yine öyleydi. Program yine Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Kocaeli Barosu ve Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği tarafından gerçekleştirildi. Yakalarımıza Uğur Mumcu kokartlarımızı taktık. Saygı duruşu, İstiklal Marşının okunması derken anonslar ve konuşmalar başladı.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Bülent Sarı CHP Kocaeli Büyükşehir aday adayı Keramettin Gençtürk’ün yanında duruyordu. Hemen arkalarındaydım. Bizim biraz solumuzda da İzmit Belediyesi koordinatörleri Hakan Yalçın, Ozan Aksu, Cem Serhat Dayanç ve Fatma Kaplan Hürriyet’in basın danışmanı Cem Şakoğlu vardı. Şakoğlu uzun bir süre CHP Körfez ön seçimini kazanan Tayfun Balıkçı ile sohbet etti. Hatta Balıkçı’yı bir ara Bülent Sarı’nın yanına getirdi.
Bir süre sonra Bülent Sarı Şakoğlu’nu bir el işaretiyle yanına çağırdı. Şakoğlu gelir gelmez Sarı yüksek bir sesle ‘Bundan sonra İzmit Belediyesinin organizasyonlarında İl Başkanının, ilçe Başkanının isimleri okunacak. Bu nasıl bir rezillik’ dedi. Şakoğlu organizasyonu kendilerinin düzenlemediğini, anıtın üzerinde duran afişi göstererek anlatmaya çalıştı. Sonra ‘Bunu bana niye söylüyorsun ki. Benimle ne alakası var’ dedi. Sarı ‘Sana söyleyeceğim tabi, kime söyleyeceğim. İl başkanının ismi okunacak diyorsam okunacak’ dedi. Şakoğlu yaşadığı durumdan pek de memnun olmadan birkaç adım geriye geldi. Hatta Tayfun Balıkçı Şakoğlu’nun kulağına eğilip sanırım sakinleşmesi için bir şeyler söyledi.
Konuşmalar bittikten sonra Uğur Mumcu’nun büstüne karanfil bırakılmaya geçildi. Olay tam önümde yaşandığı için diğer herkesle hatta maalesef organizasyonla ilgimi kesmiş ikiliyi seyrediyordum. Bülent Sarı büste karanfil bırakıp topluluğun içerisine doğru gelirken Şakoğlu Sarı’nın kolundan tutup kalabalıktan uzaklaştırmaya çalıştı.
Ortalığın karışabileceğini tahmin ettiğim için ben de yanlarına doğru gittim. Şakoğlu’nun ‘Ben senin emir erin ya da çocuğun değilim. İnsanlara hava yapmak için beni azarlama yetkisini sana kim verdi’ dediğini duydum. Sarı’da ‘Sen benimle nasıl böyle konuşursun’ dedi. İşte o anda benim gibi başkaları da ortalığın karışacağını anlamış olacaklar ki, CHP organizasyonlarında ve Pazar gün ki ön seçimde de gördüğüm uzun boylu genç bir arkadaş ikilinin arasına ‘Abi ne yapıyorsunuz’ diyerek girdi. O Şakoğlu’nu tuttu, Keramettin Gençtürk Sarı’yı uzaklaştırdı. Olay çok hızlı bir şekilde yaşandığı için alandaki birçok kişi de yaşananları fark etmedi.
Cem Şakoğlu’nu uzun yıllardır tanırım. Sadece ben değil, bu kentteki birçok insanda tanır. Hiçbir zaman kavgacı bir kişiliği olmamıştır. Ancak Bülent Sarı’nın böyle bir organizasyonda neden böyle bir tavırla Şakoğlu’nu hedef seçtiğini anlamadım. Üstelik bu organizasyonun hiçbir yerinde İzmit Belediyesi yok iken böyle bir tepki şaşırtıcıydı. Şakoğlu birkaç adım geri çekildiğinde İzmit Belediyesi Halkla İlişkiler Müdiresi olduğunu sonradan öğrendiğim Gülşah hanım Sarı’nın kulağına eğilip ‘Başkanım bu bizim organizasyonumuz değil. Rica ettikleri için anonsu yapan benim elemanım, bir şey söyleyecekseniz bana söyleyin’ deyince Sarı gülümseyerek ‘Yok ben biliyorum, tepkim Cem Şakoğlu’na’ gibi bir şey söyledi. Şakoğlu da tam benim yanımda olduğu için bunları duydu.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanıysanız nerede ve kime ne tepki vereceğinizi bilmelisiniz. Sonra neyin tepkisi bu biz de merak ettik. Ön seçim kaybı desem Şakoğlu Cumhuriyet Halk Partili bile değil. Fatma Kaplan Hürriyet’e olan öfkeleri desem Şakoğlu sadece Hürriyet’in basın danışmanı. Yani ya Bülent Sarı ile Şakoğlu arasında bizim bilmediğimiz bir husumet var ya da CHP İl Başkanının var ise şekeri yükselmiş olması lazım. Çünkü Bülent Sarı Cem Şakoğlu’nu el işaretiyle yanına çağırdığında Şakoğlu son derece güler bir yüzle yanına geldi ve ‘Buyur Başkanım’ dedi. Gerisi gerilim filmi gibi.
Keşke yaşanmasaydı. Ancak son zamanlarda İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile başlayıp CHP Genel Merkezi ve Genel Başkanıyla da buna benzer problemler yaşayan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Bülent Sarı ya duygularını kontrol etmeyi öğrenecek ya da oturduğu koltuğun ağırlığını kaldıramıyorsa affını isteyecek.
Şakoğlu’na gelince yılların tecrübesi var üstünde. Az buz bir yenilgi almadı CHP İl Başkanı ve arkadaşları. Kimi istemedilerse o seçildi ya da aday yapıldı. Sen bunu göremeyecek bir adam değilsin. Tamam sana yapılan hareket de asla doğru değil ama keşke o yanlışa tepki vererek sen de ortak olmasaydın. Gerçi artık günümüzde edep korkaklık olarak algılanıyor, cevap vermesen insanlar tepene çıkmaya kalkıyor ama sen Cem Şakoğlu’sun kardeşim. Dedim ya keşke uymasaydın şeytana.
