Sokaklar yangın yeri, herkes geçim derdinde. Zamsız geçen tek bir gün, fiyatı artmayan tek bir ürün yok iken ve de vatandaşın yaşaması her geçen gün daha da zorlaşırken hepimizin genel derdi 31 Mart yerel seçimleri. Ne tuhaf değil mi? Siyaset yapan insanların birçoğunun ekonomik durumu yerinde iken onları seçen insanların yaşam koşulları sürekli zorlaşıyor. Yine de bu insanlar kendi destekledikleri isimlerin seçimi kazanmaları için o ellerine geçen zor geçindikleri kazançlarının bir bölümünü ister istemez siyasete harcıyorlar.
Şehrin hemen her köşesinde seçimler konuşuluyor. Siyasete kenarından köşesinden bulaşmış herkes kim aday olacak, aday olan seçilebilecek mi, seçim ittifakı olacak mı, kimlerle olacak, belediye meclisine girebilecek mi, kimler girebilecek, kim kimi zorlar, kim kime kazandırır ya da kaybettirir gibi şeyleri konuşuyor. Matematikler, denklemler, formüller havalarda uçuşuyor.
AKP Büyükşehir için mevcut başkan Tahir Büyükakın’la devam kararı ile rahatlamışken, Cumhuriyet Halk Partisi Kocaeli Büyükşehir adayını hala net olarak belirleyebilmiş değil. Bunun tam tersi olarak da CHP İzmit Belediyesi için mevcut Başkan Fatma Kaplan Hürriyet ile devam kararını ön seçim sandığı ile teyit edip adayını belirlemişken, Ak Parti İzmit adayı için hala bir takım tereddütler yaşıyor.
Toplum mühendisliği yapanlar, etnik, mikro milliyetçi yapı üzerinden oy devşirenler, ittifaklara bir girip bir çıkan partilerin seçmenlerini bir o partiye, bir bu partiye yazan o kadar çok insan var ki. Üstelik bu kişilerin çoğunluğu hemen her konuda yorum yaparken olmayanı olduran, yapılmayanı yaptı gösteren ve sonra da buna kendileri de inanan tipler.
Bilmem ne başkanını Fatma Kaplan Hürriyet desteklemiş, bilmem ne aday adayının olmasını Tahir Büyükakın istememiş, Mustafa Sarıgül’ü Ekrem İmamoğlu, Muharrem Tutuş’u AKP Genel Merkezi istemiyormuş gibi kulak dolgusu olduğu halde bire bin katılarak anlatılan masallar kaynıyor ortalık.
Tabi ben bunları söylüyorum ama alttan bunlara benzer şeyler yaşanmıyor da değil elbette. Yani vatandaş bu söylemlerin belli bir kısmını bir tarafından uyduruyor evet ama bir tarafını da kenarından kıyısından duyarak konuşuyor. Tamam abartı hep vardı hep de var olacak ama fıkrada olduğu gibi bu tilkinin hiç mi kuyruğu yok demek de son derece normal.
Benim kulağıma sokaktan en çok gelen söylemler arasında Fatma Kaplan Hürriyet’in Sibel Gönül’e karşı kazandığı seçim zamanı ile bugünün arasında çok farklar var söylemi. Yani AKP cenahı bu söylemden Fatma Kaplan Hürriyet’in belediye başkanı seçildiği dönemdeki gücünde olamayacağını ima etmeye ve en ciddi rakiplerini güçsüzleştirmeye çalışıyor. Fakat durum aslında böyle değil. O zamanın ittifakı olan İYİ Partinin bu dönemde ittifakta olmayışı ve her yerde aday çıkartma gayreti Fatma Kaplan Hürriyet’e puan kaybettirecek beklentileri gerçeği pek yansıtmıyor.
Deyin ki İYİ Parti İzmit’e Fatma Kaplan Hürriyet’in karşısına aday çıkarttı ki çıkartacak gibi de duruyor. Yine de partinin karahindiba gibi dağılıp üyelerin uçuştuğu şu dönemde İYİ Partililerin genel çoğunluğu oylarını ittifak zamanında iyi ilişkiler kurdukları, her fırsatta iletişim kurabildikleri Fatma Kaplan Hürriyet’ten yana kullanacaklar. Yani ittifakın olup olmaması, aday çıkartıp çıkartmamaları pek de bir şey değiştirmeyecek. Üstelik bunun yanında her ne kadar Hürriyet’in kendi partisi içerisindeki muhalifleri oluşmuş olsa da yakın zamanda yapılan ön seçim ile Hürriyet bu tablodan daha da güçlenerek çıkmayı başardı ve bunu da kendi partilileri ile birlikte sandığa taşıyacaktır.
Ak Partinin şu günlerde gözü kulağı CHP Genel Merkezinin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı aday açıklamasında. Eski Şişli Belediye Başkanı ve bugünün Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül Tahir Büyükakın’ın karşısına çıkartılırsa Büyükakın seçimi bir önceki kadar rahat geçiremeyecek. Sarıgül kazanır, kazanamaz onu sandık ve seçmenler söyleyecek elbette ama Ak Parti ve Büyükakın’ı epey bir terleteceği net. Sarıgül aday gösterilirse Büyükşehir seçimine heyecan getirirken CHP’nin diğer ilçe belediyelerini de iddialı hale getireceği kesin. Bu da Ak Parti için ciddi bir handikap.
Sokaktaki vatandaştan özenip bir siyaset ve seçim toto da biz oynadık bu yazımızda. Bunlar elbette ki benim şahsi görüşlerim. Hangisi gerçek olur, hangisi olmaz onu en iyi sandık ve seçmen belirleyecek.

