Teknik Direktör Ömer Erdoğan, futbolculuk kariyerinin hemen ardından teknik adamlık için eğitimler aldığını belirterek, “Çocukluk dönemimden beri bende bir liderlik vasfı vardı. Genç takımlarda kaptanlık yaptım, Bursaspor’da kaptanlık yaptım. Benim üstümde hep bir sorumluluk vardı. O yüzden her zaman futbolu bıraktığımda teknik direktör olacağımı hayal ediyordum” dedi.
D-Smart’ta yayınlanan Haftanın Konuğu programında Teknik Direktör Ömer Erdoğan, soruları yanıtladı. Profesyonel futbolculuk kariyerinin sona ermesinden kısa süre sonra teknik direktörlüğe geçiş yaptığını söyleyen Erdoğan, “Önce Ertuğrul Sağlam hocamın yanında 3 sene yardımcı antrenörlük yaptım. Daha sonra hocamdan izin isteyip kendi yoluma devam etmek istedim, sağ olsun hocam da beni kırmadı. O dönemde de boş durmadım, lisanslarımı tamamlamak için federasyon eğitimlerine gittim. Aynı zamanda da sürekli Almanya’daki takımları ve hocaları ziyaret ettim. Çocukluk dönemimden beri bende bir liderlik vasfı vardı. Genç takımlarda kaptanlık yaptım, Bursaspor’da kaptanlık yaptım. Benim üstümde hep bir sorumluluk vardı. O yüzden her zaman futbolu bıraktığımda teknik direktör olacağımı hayal ediyordum” diye konuştu.
“Avrupa kulüplerinin Türk futboluna bakış açısı değişti”
Türk teknik direktörlerin Avrupa’da takım çalıştırmasının önemine değinen 48 yaşındaki teknik adam, “Biz Türk teknik direktörler olarak yurt dışında iyi bir izlenimimiz yok. Türk teknik direktörlerin yurt dışında çok görev almadığı için kulüplerin bakış açıları biraz tedirgin. Arda Turan’ın Shakhtar Donetsk’te başarılı olması, ’Bakın Türk teknik adamlar da Avrupa’da takım çalıştırabilir’ mesajı veriyor. Türk futbolcular da önceden Avrupa’da pek fazla yer almazdı. Son yıllarda Cengiz, Çağlar, Cenk Tosun gibi örneklerle birlikte kulüplerin Türk futboluna bakış açısı değişti; Türkiye liglerini de daha yakından takip etmeye başladılar” değerlendirmesinde bulundu.
“Dışarıdan milli takımı izlerken keyif alıyorum”
Ömer Erdoğan, A Milli Futbol Takımı hakkında ise görüşlerini şu sözlerle paylaştı:
“Grup aşamalarındaki başarılarından ötürü Montella ve oyuncularımızı tebrik ediyorum. Bana göre dünyada bir numara İspanya. İspanya’nın ardından özellikle EURO 2024’te Gürcistan’ı izledikten sonra bize en yakın rakip onları görüyordum; ancak her iki maçı da rahat kazanmamızla birlikte bu grupta gelebileceğimiz en iyi noktaya geldiğimizi düşünüyorum. Bu kadro Dünya Kupası’na gitmeyi hak ediyor. Dışarıdan millî takımı izlerken keyif alıyorum. Umarım Dünya Kupası’na gidip orada da güzel sonuçlar alabiliriz.”
“Kimse mesleğine ihanet etmez”
Son dönemdeki bahis soruşturması hakkında sorulan soruya Ömer Erdoğan, “Futbol çok farklı bir endüstri, çok farklı bir ekonomide dönen bir sektör. Bu bahis, çok ciddiye alınması gereken bir konu. Şu anda yargı devam ediyor, bunun sonuçlarını göreceğiz ama belki de bizim için bir fırsat olur. Her şeyi temizleyerek yeni bir başlangıç yapabiliriz. Hem bu bahis olayı hem de daha önce yaşananlar insanımızı futboldan biraz soğuttu; statlar artık eskisi gibi dolu değil. Ben eminim ki çoğu futbolcu kardeşlerimiz bu bahisin yasak olduğunu bile bilmiyordur. Kimse mesleğine ihanet etmez” yanıtını verdi.
“Bursaspor her zaman Süper Lig’de bulunması gereken bir takım”
Bursaspor hakkında konuşan Erdoğan, “Bir takımın 2010 yılında şampiyon olup 10-12 senede 2. Lig’e, 3. Lig’e düşmesi, ’Bir kulüp nasıl yanlış yönetilir, borç batağına sürüklenir?’ adı altında tez bile yapılabilir. Bursaspor her zaman Süper Lig’de bulunması gereken bir takım. Bulgaristan maçında da tribünleri gördük, muhteşemdi. Ortalama 42 bin kişiyle 3. Lig’de mücadele etmeye devam ediyorlar. Türk futbolunun kalitesini, seyir zevkini artırmak için tribünleri de doldurmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Büyük takımlarla Anadolu kulüplerinin arasındaki makas çok açıldı”
Trendyol Süper Lig’de birçok takımın teknik direktöre değişikliği yaşamasına dair de fikirlerini aktaran Erdoğan, büyük takımlarla Anadolu takımları arasındaki makasın açıldığına yönelik soruya şu yanıtı verdi:
“Her zaman bir makas açıktı. Özellikle büyük takımlar dediğimiz Galatasaray ve Fenerbahçe, ekonomik anlamda diğer Anadolu kulüpleriyle aralarındaki farkı çok açtı. Biz şampiyon olduğumuzda belki aradaki fark altıysa şu an belki 50-60 kat fark oluşmuştur.
Kocaelispor ve yönetimini tebrik ediyorum. Sezona kötü bir başlangıç yaptılar, normalde böyle bir başlangıcın ardından teknik direktör değişikliğine gidilirdi. Yönetim Selçuk İnan’a güvendi, Selçuk Hoca da kötü gidişatı tersine çevirdi. Daha 10. ve 11. haftada Süper Lig’de 11 tane teknik direktör değişikliği olmuş; bu da Türk futbolunun sıkıntılı olduğunu gösteriyor.”
“Avrupa’da güzel anılmamız lazım”
Türk kulüplerinin Avrupa’da aldığı başarılı sonuçlar hakkında Erdoğan, “Son senelere göre daha iyi gidiyoruz. Samsunspor’un başarısı yabana atılmamalı. Fenerbahçe’nin başarısı. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde bizi gururlandırması Türk futbolu açısından çok önemli. Ligimizin izleyici sayısının yükselmesi için Avrupa’da iyi futbolla başarılı sonuçlar almamız lazım. Avrupa’da güzel anılmamız lazım” dedi.
“Boş zamanımı oyuncu izlemek ve antrenman izlemek için değerlendiriyorum”
“Yorumculuk bana göre farklı bir meslek” diyen Ömer Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Hem saha içi hem yorumculuk bence aynı anda olmaz. Yapanlara bir şey diyemiyorum ama bana göre ters. Tabii ki çalışmak istiyorum ancak doğru yerde çalışmak istiyorum. Gittiğim yere bir şey katabilir miyim? Kendi gelişimimi devam ettirebilir miyim? Bunlar eğer olumluysa o zaman çalışabilirim.
Bazı teklifler aldım ama kabul etmedim, doğru yer olduğuna inanmadım. Şu an boş zamanımı oyuncu izlemek ve antrenman izlemek için değerlendiriyorum. Bu da benim için bir fırsat.”


