1. Haberler
  2. Güncel
  3. “İyilik Okulu” programında Gazze’deki drama dikkat çekildi

“İyilik Okulu” programında Gazze’deki drama dikkat çekildi

Galatasaray 2 maç sonra kazandı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Milli Eğitim Bakanlığı ile Deniz Feneri Derneği işbirliğindeki “İyilik Okulu Projesi”nin 11. Yıl Açılış Programı’nda, Gazze’deki insanlık dramına ve Türk milletinin yardımseverlik ruhuna dikkat çekilerek, projenin gençlere iyilik aşılamadaki rolü vurgulandı.

İyilik Okulu Projesi 11. Yıl Açılış Programı, Kocaeli’nin Başiskele ilçesindeki Türkiye Yüzyılı Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirildi. İstiklal Marşı’nın okunması ve Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, İzmit İmam Hatip Anadolu Lisesi Musiki Grubunun konserinin ardından İyilik Okulu 11. yıl tanıtım filmi izlendi. Ardından Deniz Feneri Derneği Yönetim Vekili Recep Koçak, projeyi anlatan sunum gerçekleştirdi.

Genel Başkan Yılmaz: “Ahlak kurallarını hiç tanımayan bir İsrail ile karşı karşıyayız”

Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Avukat Mehmet Cengiz, son iki yıldır Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekerek, “Hak hukuk tanımayan, insanlıktan nasibini almamış katiller sürüsü, bir terör örgütü adeta İsrail, insanların, masum insanların canlarına kıyıyor. Birleşmiş Milletler diye bir yapı var. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulmuş olan ve bu katliamlar, bu tür haksız katliamların önüne geçmek üzere kurulmuş Güvenlik Konseyi diye bir yapısı olmasına rağmen defalarca bu katliamların durdurulması gerektiği, İsrail’in işgal etmiş olduğu topraklardan çekilmesi gerektiğine dair kararlar alınmış olmasına rağmen hiçbir hukuku, uluslararası hukuku, insan haklarını tanımayan, ahlak kurallarını hiç tanımayan bir İsrail ile karşı karşıyayız” dedi.

“İsrail düşmüş olduğu bu bataklıktan çıkamayacaktır”

Gazze’nin yeni bir sayfa açtığını ve yeni bir tarih yazıldığını söyleyen Cengiz, “Biz insanlığı, Müslümanlığı, dava adamlığını, şuuru, ideali Gazzelilerden gördük. Gazzeli çocuklardan, Gazzeli annelerden gördük. Ve inanıyorum ki İsrail düşmüş olduğu bu bataklıktan çıkamayacaktır” diye konuştu.

“Gençlerimize iyiliği bir ideal olarak, bir dava olarak nakşetmek istiyoruz”

Mehmet Cengiz, İyilik Projesi’nin önemini de vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Ben İyilik Okulu ile ilgili özellikle şunu sizlerle paylaşmak isterim. Sayın Bakan Yardımcımız burada. Allah razı olsun. İlk onunla başladık. O gün ilk tohum atıldı. İşte bugün bir yılda 100 binden fazla öğrencimize yaşamış olduğumuz iyilikleri anlatmaya çalışıyoruz. Gençlerimize iyiliği bir ideal olarak, bir dava olarak nakşetmek istiyoruz. İyilik projesinin aslında bizdeki önemi, değeri, bir sivil toplum kuruluşu olarak Deniz Feneri açısından önemi budur. Eğitimin içerisine, değerler eğitimi noktasına eğer bir iyilik damlasını damlatabiliyorsak bundan çok bahtiyarız.”

“Gençler yeleklerini giyerek, vatandaşların alışverişlerinde yardımcı oluyor”

İyilik Okulu projesinin sunumların yanı sıra uygulamalı proje yarışmalarını da içerdiğini belirten Cengiz, bu seneki yarışma finalinin İstanbul’un en büyük salonlarından birinde, daha geniş bir katılımla gerçekleştirileceğini kaydetti. Yılmaz, “Milli Eğitim Bakanımızla geçen hafta bir görüşme gerçekleştirdik. Takvimi bildirdik inşallah. Mayıs sonunda veya haziranın hemen başında okullar kapanmadan bir hafta önce tarihini inşallah belirleyeceğiz” dedi.

Yarışmanın ödüllü olduğunu ve tüm öğrencilerin katılımını beklediklerini vurgulayan Cengiz, geçmiş yıllarda dikkat çeken projelerden birinin “İyilik Hamalı” olduğunu aktardı. Cengiz, proje kapsamında gençlerin, pazar günleri kurulan pazarlarda “İyilik Hamalı” yelekleri giyerek yaşlı, hasta veya engelli vatandaşların alışverişlerine yardımcı olduklarını ve pazar eşyalarını evlerine kadar taşıdıklarını anlattı.

Bakan Yardımcısı Yılmaz: “Yüzyılın iyilik hareketi”

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz da, Deniz Feneri Derneği’ni “yüzyılın iyilik hareketi” olarak nitelendirdi. Öğretmenlik yaptığı 90’lı yıllarda dernekle tanıştığını belirten Yılmaz, derneğin Ramazan aylarında ev ziyaretleri yaparak başladığı iyilik hareketini zamanla Türkiye’den dünyanın dört bir yanına taşıdığını ifade etti.

Bakan Yardımcısı Yılmaz, görevleri süresince dernekle yollarının birçok kez kesiştiğini söyledi. Dernek vasıtasıyla Kurban Bayramlarında gönüllü olarak Sudan’daki Eritreli mültecilerin bulunduğu bölgede, Moritanya’da ve Pakistan’da kurban kesim faaliyetlerine katıldığını aktardı.

“Çok şaşırdılar”

2009 yılında öğretmenlik yaparken gönüllü olarak Sudan’ın Eritre mültecilerinin bulunduğu bölgesine kurban kesimi için gittiğini anlatan Yılmaz, Hartum’dan 8 saatlik karayolu yolculuğu yaptıklarını belirtti. Hayvan incelemeleri sırasında yanına yaklaşan 5-6 çocuğun kendisiyle İngilizce konuşmaya çalıştığını ifade eden Yılmaz, onlara Arapça olarak, “Ben Müslümanım, siz de Müslümansınız. Benimle lütfen Arapça konuşunuz” dediğini söyledi. Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü ben İngilizce bilmiyorum. Onlarla da Arapça konuşuyoruz ana dilleri de Arapça zaten. Sonra çocuklar şaşırdılar bir anda. Beklemiyorlardı benden böyle bir mukabeleyi. Bir beyefendi yaklaştı. ’Siz bu çocukların sizinle bu mülakatında, görüşmesinde Arapça konuşun diye ısrar etmenizden şaşırdıklarını gördünüz mü?’ dedi. ’Niye şaşırdılar biliyor musunuz?’ dedi. ’Bilmiyorum’ dedim. ’Şimdiye kadar gelen bütün beyaz tenliler İngilizce konuşurlardı, Hristiyanlardı ve misyonerlik faaliyeti yaparlardı. İlk defa beyaz tenli bir Müslüman geldi ve kendisine Müslüman olduğunu söylüyor, kendi dillerinden konuşuyor’ dediler. Bu hakikaten beni çok düşündürdü çünkü ne diyordu Afrikalı insanlar? ’Batılılar geldiğinde bizim yeraltı kaynaklarımız vardı; dilimiz ve dinimiz, kitabımız vardı ama onlar geldiğinde kaynaklarımızı aldılar. Dilimizi de aldılar. Kitabımızı da aldılar. Döndüklerinde elimizde İncil bulduk ve kendi dillerini kendi aramızda yaydılar, kaynaklarımızı da sömürdüler’ diyorlardı.”

“Bu çalışmalar İslam’ın ve insanlığın mesajlarını dünyanın birçok yerine ulaştırıyor”

Nazif Yılmaz, “yüzyılın iyilik hareketi” olarak tanımladığı çalışmaların İslam’ın ve insanlığın mesajlarını dünyanın birçok yerine ulaştırdığını söyledi. İyilik kavramının Kur’an-ı Kerim’deki önemine değinen Yılmaz, Bakara Suresi’nin 177. ayetini hatırlatarak, ayetin iyiliği geniş kapsamlı şekilde tanımladığını belirtti. Yılmaz, “İyilik doğuya veya batıya yüzü çevirmek değil, önce imanı sayar, sonra da iyilikle ilgili, yardımlaşmayla ilgili, zor anlardaki mücadeleyi ve sabrı hepsini iyiliğin kapsamında anlatır” şeklinde konuştu.

“Onlara destek ve katkı verelim”

Projenin 2025-2026 eğitim öğretim yılında da devam edeceğini belirten Yılmaz, Kocaeli’den başlayarak tüm okullara ve illere çağrıda bulundu. Yılmaz, Kocaeli Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve belediyelerin de destekleriyle, “Lütfen sevgili yavrularımıza küçük de olsa bir iyilik hareketini teşvik için onlara destek verelim, katkı verelim” ifadelerini kullandı.

“Bizim hayal edemeyeceğimiz iyilikleri tasarlıyorsunuz ve hayata geçiriyorsunuz”

Gençlerin ufkunun genişliğine ve gönüllerinin güzelliğine de vurgu yapan Bakan Yardımcısı Yılmaz, “Bizim hayal edemeyeceğimiz iyilikleri tasarlıyorsunuz ve hayata geçiriyorsunuz. Onun için ben hep şunu diyorum, dünya hep çocukların olsa, çocuklar gibi güzel kalsa, çocuklar gibi hep iyilik içerisinde olsa” diye konuştu.

Vali Aktaş: “Bizim ruhumuzda, mayamızda iyilik ve yardım var”

Kocaeli Valisi İlhami Aktaş ise Deniz Feneri Derneği’nin Türkiye’deki yardım faaliyetlerine öncülük eden sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunu belirterek, “Bizim gençlerimiz, öğrencilerimiz, çocuklarımız yardım yapmaya, iyilikte bulunmaya yatkındırlar. Millet olarak da en büyük hasletlerimizden birisi yardımcı olmamız. Dinimiz de zaten gençler, sizler imam hatip okullarında bunu daha iyi biliyorsunuz. Yardım etmeyi, iyilikte bulunmayı emrediyor ve teşvik ediyor. Çocuklarımız da etrafımızda hepimizin gününde birçok örneğini gördüğümüz yardım duygularıyla, yardımseverliklerle örnek teşkil ediyorlar. Bizim ruhumuzda, mayamızda iyilik ve yardım var” dedi.

“Gazze, bugün dünyanın en muhtaç coğrafyalarından biri haline geldi”

Gazze’nin bugün dünyanın en muhtaç coğrafyalarından biri haline geldiğini dile getiren Aktaş, bu durumun doğal afetlerden değil, bir katliamdan kaynaklandığını söyledi. İnsanoğlunun ve dünyanın gözü önünde masum insanların katledildiğini ifade eden Aktaş, dünyanın bu duruma yaklaşık iki yıldır seyirci kaldığını belirtti. Aktaş, Gazze gibi dünyanın farklı yerlerinde de savaşlar veya zorlu yaşam şartları nedeniyle yardıma muhtaç birçok mazlum coğrafyanın bulunduğunu kaydetti.

Türk milletinin ruhunda ve mayasında bulunan iyilik duygusunun bu tür faaliyetleri çok kıymetli kıldığını vurgulayan Vali Aktaş, devletin verdiği imkanlar çerçevesinde bu tür çalışmaların yanında olacaklarını belirtti.

Ayrıca programda, Başiskele Kaymakamı Soner Şenel, Başiskele Belediye Başkanı Mehmet Yasin Özlü, İl Milli Eğitim Müdürü Emrullah Aydın, Deniz Feneri Derneği Kocaeli İl Temsilcisi Şenol Tiryaki ve çok sayıda davetli de hazır bulundu.

(HFV-

“İyilik Okulu” programında Gazze’deki drama dikkat çekildi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Korkusuz Kocaeli ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.