Kocaeli Kadın Platformu, Kadın Meclisleri ve Kocaeli İstanbul Sözleşmesi İnisiyatifi Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulması talebini reddetmesine karşı İzmit’te bulunan Belediye İş Hanı önünden Sabri Yalım Parkı’na yürüdü. Valilikten yürüyüş için izin çıkmamasına emniyet yetkilileri ile kitle arasında yapılan müzakere sonucunda sessiz bir şekilde yürüyüş yapılması taktirde müdahale olmayacağı bildirildi. Belediye İş Hanı önünden Sabri Yalım Parkı’na yürüyen kitle, burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasının ardından kadınlar burada dans etti.
“BU SİYASİ BİR KARARDIR”
Ortak yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Bir gece yarısı Cumhurbaşkanı İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın çekilmesine karar verdi. İstanbul Sözleşmesi’nden imzanın geri çekilmesi kararıyla ilgili yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a yapılan başvurulardan birine “red” kararı verildi. Danıştay’ın 5 üyesinden 3’ü “tek yetkili Cumhurbaşkanıdır” diyerek yürütmenin durdurulması talebini oy çokluğu ile reddetti. Bu karar hukuki bir karar değildir. Bu karar siyasi bir karardır ve oybirliği ile alınamamıştır. Sadece İstanbul Sözleşmesi’ni değil, ülkenin dört bir yanında hakları için anayasanın, yasaların uygulanması için mücadele edenler var ve var olmaya devam edecek
“ÇOK YANILIYORLAR”
Bugün de yarın da İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Süren kadın ve LGBTİQ+ düşmanı kampanyalarla birileri bugün haklarımızı elimizden alarak, şiddet faillerini sevindirerek, bizi erkek şiddeti karşısında biraz daha korumasız bırakarak kazandıklarını, bizi sindirebileceklerini, susturabileceklerini, hayatlarımızı rehin alabileceklerini sanabilir. Elmalı’da olduğu gibi çocuk istismarını serbest, gökkuşağını ve bizim bu sokaklarda yürümemizi suç kılabileceklerini sanabilir. Şirin Ünal, Zaynal Abakarov, Musa Orhan, Rahmi Akman, Tolga Ağar gibilerinin cezasızlığın verdiği pervasızlıkla hayatı biz kadınlara, çocuklara, LGBTİQ+lara sonsuza kadar dar edebileceğini sanabilir. Çok yanılıyorlar. Çünkü bu hukuksuz karar bizim nezdimizde yok hükmündedir.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMİYORUZ”
Eşitliği vicdanlara sığdırmaya çalışan iktidara sözümüz var. İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet temelli şiddetle mücadelede bugüne kadar kaleme alınmış en kapsamlı uluslararası sözleşmedir. Temelini ise kadınların yüzyıllardır savundukları eşitlik talebi oluşturur. İstanbul sözleşmesi, bu ülkede yaşayan herkesin eşit yurttaşlık ve korunma haklarının, yaşama haklarının güvencesidir. Sözleşmeyi feshedip haklarımızı elimizden almak isteyen, “yoktur öyle bir şey” diyerek tüm LGBTİQ+ları ve haklarını yok saymaya çalışanlara karşı İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz.
“YARGILARI DEĞİŞTİRECEK GÜCÜ BİRBİRİMİZDEN ALIYORUZ”
Yasaları ve sözleşmeyi uygulamak yerine ‘Biz başka eylem planı yapacağız’ diyerek sürekli genelge yayınlamak kadınlara ve LGBTİQ+ların yaşam haklarına karşı en büyük iki yüzlülüktür. Biz kadınlar ve LGBTİQ+ları bu iki yüzlülüğün farkındayız. Devletin yaşam haklarını korumakla yükümlü olduğu yurttaşları eşit kabul etmemesi, itaate, ikincil olmaya zorlaması demektir. İstanbul sözleşmesinin Türk aile yapısını bozduğunu iddia ederek sözleşmeden çıkmayı meşru göstermeye çalıştılar. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bizi eşitsizliğe mahkûm eden cinsiyetçi, homofobik ve transfobik yargıları değiştirecek gücü birbirimizden alıyoruz. Yıllardır meydanlarda oluğumuz gibi 1 Temmuz’dan sonra da buradayız, eşit, şiddetsiz ve özgür yaşamak için hayatın her alanında mücadeledeyiz.
“MÜCADELEMİZ HER GÜN DEVAM EDECEK”
Türkiye’deki kadınlar, LGBTİQ+’lar “amasız, fakatsız” sözleşmesine sahip çıkıyor. İstanbul sözleşmesi kadınların, LGBTİQ+’ların özgür ve eşit yaşaması demektir. Kadınların kurtuluş mücadelesi bir gün de var olmadı. Toplumların hakları için verdikleri mücadeleler, eşitlik ve özgürlük mücadeleleri tarih sahnesinde hep oldu, olmaya da devam edecek. Tüm bu deneyimler, tüm bu birikimler sizin hukuksuz bir kararınızla yok olmayacak. İstanbul Sözleşmesi, kadınların eşit yaşamasının önündeki engelleri ve bunlara karşı çözüm yollarını anlatmaya devam edecek. Kadınların yıllardır yürüttüğü örgütlü, sistemli eşitlik mücadelemizde tüm eşitsizliklere karşı mücadele eden toplumun tüm kesimlerini alarak yolumuza devam edeceğiz. İktidarın uygulamamakta direndiği, bizlerin ise uygulatmakta direndiği sözleşme maddeleri için yürütülen mücadelemiz her gün devam edecek. Nasıl bu sözleşmeyi mücadelemizle var ettiysek, bugünden sonra da daha eşit, daha özgür günleri birlikte var edeceğiz.
