KOÜ Tıp Fakültesi Asistan Hekimleri, 14 Mart Tıp Bayramı’nda taleplerini sıraladı. Şiddete uğramak, öldürülmek, hor görülmek istemediklerini ifade eden hekimler, “Biz para değil itibar istiyoruz” dedi. Açıklamayı asistan hekimleri adına okuyan Asistan Hekim Murat Aydoğmuş’un açıklaması şöyle:
14 Mart 1919’da İstanbul, İngiliz işgali altındayken 3. Sınıf Tıp Öğrencisi Doktor Hikmet Boran öncülüğünde düzenlenen işgali protesto mitinginden tam 103 yıl sonra 14 Mart 2022 tarihinde ellerimizden kayıp giden özlük haklarımız için toplanmış bulunuyoruz. Şiddet eylemlerinde dövülen kafasında parke taşı kırılan öldürülen tuttuğu gün aşırı 36 saati bulan nöbetlerden sonra trafik kazası yapıp hayatını kaybeden 2 Milyon’dan fazla kişinin girdiği sınavlarda bileğinin hakkıyla tıp fakültesine girmiş, 6-7 yıl kimsenin okumadığı uzunluktaki fakülteyi layıkıyla bitirmiş, kendi meslektaşları arasında uzman hekimlik eğitimi almak için yapılan dünyanın en zor sınavlarından bir tanesini vermiş ama haklarını alamamış bir meslek grubu olarak söylüyoruz, mutlu değiliz. Mutluluğumuz ekseriyetle maddiyatla ilişkilendiriliyor.
İTİBAR İSTİYORUZ
Şubat ayı yoksulluk sınırı olan 15.000 TL’nin yarısı kadar bir kazanç elde edip mutlu olması beklenen bir meslek grubu mensubu olarak soruyoruz. Bir tıp mensubunun ederi, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en zeki çocuklarına layık gördüğü yaşam standardı ve reva gördüğü değer, bu mudur? Bu sadece para değil, bir itibar meselesidir. Doktorların toplumun farklı görece zengin ve mineralli bir arazisinden yetiştiği düşünülüyor. Kanının aksine bizler Anadolu’nun köylerinden, ilçelerinden, büyük metropollerin arka sokaklarından, Muş Bulanıktan, Hakkari Çukurca’dan, Kadıköy’ün zengin sokaklarından geldik. Türkiyemiz kadar renkli, farklı ve canlı bir meslek grubuyuz.
GİTMİYORUZ!
Bizler giderlerse gitsinler diyenlerin aksine Anadolu’nun köylerine, ilçelerine büyük metropollerin arka sokaklarına, Muş Bulanık’a, Hakkari Çukurca’ya, Kadıköy’ün zengin sokaklarına hizmet götüreceğiz ve ekliyoruz, gitmiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu hizmeti asistan hekimlerle de yürütürüz cümlesini büyük bir yanılgı olarak değerlendiriyoruz. Biz, bize bu meslekte tecrübelerini aktaran, bizim bu meslekte kemale ermemizi sağlayan hocalarımızın gitmesini istemiyoruz. Ömrünü insan hayatına vakfetmiş, binlerce asistan hekimi uzman hekim olarak yetiştirmiş hocalarımız, abi ve ablalarımız böyle bir muameleye değil olsa olsa iltifata layıktır. Biz tıbbiyeliler olarak bu ülkenin harbiye, tıbbiye ve mülkiye olan 3 kurucu ayağından biriyiz.
BİZ BU VATANIN EVLADI DEĞİL MİYİZ?
Görüyoruz ki yıllar içerisinde tıbbiyeliler kenara itilmiş, hak ettiği değeri görememiş, Tıbbiyelilerin kudreti göz ardı edilmiştir. Bizler birlik olursak haklarımızı alırız. Bilinir ki bizim kudretimiz zaten damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Kızmadık diyemeyiz, insanız pekala. Kızdık, öfkelendik sitem ettik. Kırmadık, dökmedik. Hakkımızı istedik. Ama en çok da elimizi başımızın arasına alıp düşündük dedik ki Sayın Cumhurbaşkanım biz bu vatanın evladı değil miyiz? Kırıldık! Kocaeli Üniversitesi Asistan hekimleri olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın nezdinde Sağlık Bakanımız, Rektörümüz, Dekanımız, Anabilim dalı başkanlarımızdan taleplerimiz mevcut. Bizim zamanımızda daha kötüydü demeyi bırakıp bütün kötülükleri yorulmadan yılmadan bıkmadan usanmadan beraber düzeltelim.
MAAŞLAR YENİDEN DÜZENLENMELİ
Taleplerimiz şunlardır: Hekimlere toplum nezdinde iade-i itibar yapılması, hekimlere karşı girişilen her türlü şiddet eyleminin hukukun uygunluğu çerçevesinde en ağır şekilde cezalandırılması, hekimlerin bu ekonomik sıkışıklıkta aldığı maaşlarla orantısız şekilde malpraktis davalarıyla cezalandırılmasının önüne geçilmesidir. Hekimlerin maaşlarının düzenlenmesi şartsız bir şekilde sabit ek ödemenin kaldırılarak maaşlarımızın emekliliğe etki edecek şekilde, yeni mezun bir pratisyen hekim maaşının yoksulluk sınırının en az 2 katı, uzman hekim maaşının yoksulluk sınırının en az 3 katı olarak düzenlenmesi talebimizdir. Lakin hekim sendikaları bu gibi maddi taleplerin tespiti konusunda daha mahirdir.
REKTÖRÜMÜZLE DERTLEŞMEK İSTİYORUZ
Kocaeli Üniversitesi asistan hekimleri olarak başta rektörümüz olmak üzere Dekan ve Başhekimimizle dertleşmek sorunlarımızı anlatmak ve çözmek istiyoruz. Yaptığımız ankette asistan hekimlerimizin yüzde 10’u zaman zaman intihar etmeyi düşünüyor. Hastanemizde bütün sağlık çalışanlarının gizlilik içerisinde kullanabileceği Psikolojik ve Psikiyatrik sosyal destek biriminin kurulmasını istiyoruz. Çalışma saatlerimizin insani koşullara göre düzenlenmesi hiç yoktan 24 saatten fazla hiçbir sağlık çalışanının çalıştırılmasını istemiyoruz. Bu hastanede pek çok cerrahi branş hala ücretlerini alamadığı sayıda nöbet tutmaktalar.
HASTANELERE BIÇAKLA GİRİLMESİN
Ayda ortalama 7 nöbetten fazlasının ücreti ödenmediği halde yıllarca 10 nöbet 12 nöbet tutuyorlar. Buna bir dur denmesi gerekiyor. Her bölümde yeterli kaynak ve insan gücü bulunmadığının farkındayız lakin siz büyüklerimiz irade gösterdikleri takdirde bu sorunların çözüleceğinden de eminiz. Lütfen bu sorun için ciddi bir çalıştay kurarak bölüm bölüm, birim birim, insan insan bu kurumda çalışan asistan hekimlerin çalışma saatlerini düzenleyelim. Hastanemizdeki güvenlik önlemlerinin arttırılmasını istiyoruz. AVM’lere girerken dahi XRAY cihazından geçerek giren insanların bellerinde silahlar ceplerinde bıçaklarla hastanemize girmesini istemiyoruz. Bu hem bizim hem hastalarımızın güvenliği için elzemdir.
Geleceğin doktorları intorn hekimlerin gerçekten meslekte tatbik edeceği hususlar tecrübe etmek amacıyla eğitimine devam etmesi, hastanede işler yürüsün diye istihdam edilmemesi asistan abi ve ablalarının kardeşleri adına talebidir. Son zamanlarda tıp fakültesi öğrencileri arasında intihar oranları da artmaktadır. Tıp fakültesi içerisinde etkin bir sosyal ağ ve psikolojik destek birimi kurulmalıdır. Tıp fakültesi öğrencilerinin huzur ve sakinlikle ders çalışabilecekleri düzeyde yurt ve apart imkanı sağlanmalıdır. Buradan öğrenci kardeşlerimize de seslenmek istiyoruz, müsterih olunuz. Bu üniversitenin asistan hekimleri olarak gelecekteki meslektaşlarımıza maddi, manevi her türlü desteği vermeyi borç biliriz