Kocaeli’de yaşayan 22 yaşındaki serebral palsi hastası Şevval Gerz, azmiyle engelleri aşarak kendi imkanlarıyla öğrendiği İngilizce ve Korece ile köşe yazarlığına başladı. Ayrıca günlüğünü de yabancı dilde kaleme alan Gerz, “Bedenim gereği çok hareket edemesem de o dillerde yazarken kendimi koşuyormuş, yürüyormuş gibi hissediyorum. Yabancı dilde yazmak beni mutlu ediyor çünkü kendimi ifade ederken başkasına ihtiyaç duymuyorum” ifadelerini kullandı.
Rize’de doğuştan serebral palsi hastası olarak dünyaya gelen Şevval Gerz, 3 yıl önce ailesiyle Kocaeli’ye taşındı. Çocukluğundan beri yazmaya ilgi duyan Gerz, özellikle pandemi döneminde kendi çabalarıyla şarkı sözleri ve dizilerden faydalanarak İngilizce ve Korece öğrendi. Gonca Engelsiz Yaşam Merkezi’nde eğitim almaya başlayan Gerz’in yabancı dillerde günlük tuttuğunu fark eden eğitmenleri, kendisine destek oldu. Eğitmenlerinin teşvikiyle bir yerel gazetede köşe yazarlığına adım atan Gerz’in ilk yazısı geçtiğimiz haftalarda yayımlandı.
“Gonca’da bana kapı açıldı”
Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya Yöneticiliği bölümü birinci sınıf öğrencisi olan Gerz, yazmayı çok sevdiğini belirtti. Rize’den Kocaeli’ye taşınmalarının kendisi için daha iyi olduğunu ifade eden Gerz, “Büyükşehirde engelliler için imkanlar çok daha fazla. Gonca’da aldığım eğitimde bize hep okuma ve yazma üzerine konuşmalar yapılıyordu. Ben de yazmayı çok sevdiğimden bahsettim. Hocam da bana, ’Böyle bir imkan var, ister misin deneyimlemek?’ dedi. Yazılarımı okudu, beğendi. Ben de çok istedim, böylece buraya bir kapı açıldı” dedi.
“Gazetede köşe yazarlığı yapmaya başladım”
İngilizceyi okulda, Koreceyi ise pandemi döneminde evde kendi kendine öğrendiğini anlatan Gerz, şöyle devam etti:
“İngilizceyi daha çok okulda öğrendim. Çocukluğumdan beri diziler, filmler izliyordum. Şarkılar dinliyordum, çok seviyordum. Koreceyi ise evde kendi kendime, özellikle pandemi döneminde öğrendim. Diziler izledim, şarkılar dinledim. Dinlediğim şarkıların sözlerini, yazarlarını araştırıyordum çünkü yazmayı çok seviyordum. Bundan çok zevk alıyordum. Bunu yapa yapa geliştirmeye başladım. Şimdiye kadar Korece A2 seviyesine kadar ilerledim. Alfabesini öğrendim, kendi kendime yazmaya çalıştım. Şarkılar aracılığıyla günlük tutmaya başladım. Hatta şu an bir gazetede köşe yazarlığı yapmaya başladım. İlk yazım geçen hafta yayınlandı, önümüzdeki hafta ikinci yazım yayınlanacak. Bu benim için çok büyük bir adım, hayallerimin gerçekleşmesine attığım ilk adım oldu. Çok mutluyum.”
“Yabancı dilde yazı yazarken kendimi koşuyormuş, yürüyormuş gibi hissediyorum”
Yazılarını ve günlüğünü İngilizce ve Korece kaleme aldığını belirten Şevval Gerz, “Çünkü kendimi bu dillerde daha rahat hissediyorum. Hem sevdiğim için araştırma yapmak hoşuma gidiyor. Türkçeye çevirmek, kelimeleri öğrenmek beni heyecanlandırıyor. Ayrıca başkalarının anlamıyor olması da bana daha rahat hissettiriyor, daha özgür oluyorum. Bedenim gereği çok hareket edemesem de o dillerde yazarken kendimi koşuyormuş, yürüyormuş gibi hissediyorum. Yabancı dilde yazmak beni mutlu ediyor çünkü kendimi ifade ederken başkasına ihtiyaç duymuyorum. Günlük olaylardan ziyade hayat deneyimlerimden, izlediğim dizilerden, karakterlerden veya bir cümleden etkilenip yazıyorum. Kafamda bir kurgu oluşuyor ve o şekilde yazıyorum” diye konuştu.
“Kısa süre içinde bile hayatımda büyük bir adım attım, hayalimin gerçekleşmeye başladı”
Gerz, Gonca Engelsiz Yaşam Merkezi’nin kendisi için önemine de değinerek, “Engelliler için her zaman imkan çıkmayabiliyor. Burada insanların engellerine odaklanarak bir şeyler yaptırmaya çalışıyorlar. Bu çok değerli. Kısa süre içinde bile hayatımda büyük bir adım attım, hayalimin gerçekleşmeye başladı” şeklinde konuştu.
“Yazar olma hedefim var”
Hedeflerinden de bahseden Şevval Gerz, sosyal medya yöneticiliği veya içerik üreticiliği yapmak istediğini belirterek, “Yazar olma hedefim var. Özellikle bir engelli bireyin gözünden hayatı anlatan bir roman yazmak istiyorum. Çünkü insanlar iyi niyetli olsalar da bazen yanlış ya da kırıcı davranabiliyorlar. Engelli olmak acı verici değil, sadece farklı. Bu farkın anlaşılmasını isterim” dedi.
“Biz acınacak insanlar değiliz”
Engellilere karşı bakış açısının değişmesi gerektiğini vurgulayan Gerz, “Biz acınacak insanlar değiliz. Sadece olduğumuz gibi görülmeyi istiyorum” dedi.
“Şevval büyük ilerleme kaydetti”
Gonca Engelsiz Yaşam Merkezi’nde Engelli İstihdam Birimi’nde eğitmenlik yapan Elif Tarakçı Uzan ise Şevval’in merkeze başladığından bu yana büyük ilerleme gösterdiğini söyledi. Şevval’in yazma yeteneğini ve yabancı dil bilgisini fark ettiklerini belirten Uzan, şunları kaydetti:
“Genelde eğitimin sonunda tüm arkadaşlarıma mülakat teknikleri, nezaket kuralları, CV hazırlama gibi konularda detaylı bilgi veririm. Her dersin sonunda da bir kitap okuma etkinliği yaparız. Bununla birlikte, ’farkındalık nedir, nasıl yazarız, kendimizi yazarken nasıl ifade ederiz’ gibi konuları konuşuruz. Bu süreçte Şevval defterini gösterdi. Korece ve İngilizce yazdığını, Korece bildiğini söyledi. İngilizce yazmayı tercih ettiğini, bu şekilde kendini daha korunaklı hissettiğini belirtti. Yazılarından birini bana gösterdiğinde okudum. Bunun üzerine, ’Bu konuda bir hedefin ya da planın var mı?’ diye sordum. ’Aslında ben yazıyorum hocam, İngilizce yazıyorum’ dedi. ’Bu yazılar, farkındalık oluşturabilecek bir kitap haline gelebilir ve biz de Gonca olarak, hocalarımızla birlikte sana destek olalım’ dedim kabul etti.”
“İlk hayali köşe yazısı yazmaktı, bu gerçekleşti”
Şevval’in ilk köşe yazısının yayınlandığını da hatırlatan Uzan, “Geçen hafta salı günü ilk yazısı yayınlandı. Çok da güzel, akıcı bir yazıydı. Bundan sonra da iki haftada bir yazacak. Yazıları uzun olmasa da o kadar farkındalıkla yazıyor ki, anlayan için gerçekten çok değerli. Ben okurken çok keyif alıyorum; umarım diğer okuyucular da aynı keyfi alır. Onun iki büyük hayali vardı. Biz bu hayallerinin gerçekleşmesine vesile olabildiysek ne mutlu bize. İlk hayali köşe yazısı yazmaktı, bu gerçekleşti. İkinci hayali ise bir milli maça gitmekti; o da gerçekleşti. Sağduyusu, farkındalığı çok yüksek. Bu konuda ona çok güveniyorum. Başladığımız zamana göre kendini ifade etme biçimi çok değişti. Artık daha net konuşuyor, göz teması kurmaktan asla kaçınmıyor. Çok güzel ilerliyoruz, bu süreç gerçekten çok keyifli” şeklinde konuştu.

