Pandemi nedeniyle iki yıldır alanlarda kutlanamayan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü için İzmit’te sendikalar, odalar, siyasi partiler, kitle örgütleri ve STK’lar yeniden alanlara çıktı. İzmit’te DİSK, KESK, TMMOB ve TTB öncülüğünde işçi sendikaları ve partiler saat 12.00’de İzmit Doğu Kışla Parkında bir araya geldi.
GENİŞ KATILIM
Yaklaşık 5 bin işçinin katıldığı yürüyüşe Kocaeli Milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu, Tahsin Tarhan, Avrupa Birliği Eski Bakanı Ali haydar Konca, CHP İl Başkanı Harun Yıldızlı, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Demir, EMEP İl Başkanı Arzu Erkan, HDP il Eş Başkanları Leyla Aygün ve Mehmet Selim Konca siyasi partililer ve çok sayıda işçi destek verdi.
“ÇARŞI PAZAR YANIYOR”
Miting alanında konuşan İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, “Bütün emekçilerimizin mücadele günü kutlu olsun. Bu mücadele emekçilerimizin emeklerinin karşılığını alacağı yeni bir düzene neden olsun. İzmit Belediyesi’nin bütün emekçileri 1 Mayıs’ta yerimizi aldık. Emeknin ve emekçinin dayanışma günü. Bir arada olmak önemli. Mücadele ve daha da önemli dayanışma günü. Malum ekeonomik krizin gölgesinde 1 Mayıs’a girdik. Çarşı-Pazar yanıyor. Alınan zamlı maaşlar eridi gitti. Zor koşullarda insanlar hayatlarını devam ettirmeye çalışıyıor. Bütün zorlu koşullara rağmen emekçi kardeşlerimizin dayanışmasını ve örgütlü mücadelesini destekliyoruz. Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın Gezi Direnişi ve Yaşasın İstanbul Sözleşmesi diyoruz” dedi
“BUGÜN BAYRAM DEĞİL”
Yapı Yol Sen Kocaeli Şube Başkanı Ethem Kartal ise, “Özellikle son zamanlarda ülke genelinde yaşanan ekonomik kriz herkesi çok fazla zorladı. Bu düzen böyle gitmez. 1 Mayıs bayram değil bir mücadele günüdür. Emekliler bu ülkede birçok sorunla mücadele etmeye çalışıyor. Emekliler ve asgari ücretle geçinenler açlık sınırının altına düştü. Kamu emekçilerinin tamamı yoksulluk sınırının altında. Böyle bir günde bayram yapamayız sadece taleplerimizi haykırmak için buraya geldik” dedi.
“ZENGİN VE FAKİR ARASINDA UÇURUM ARTTI”
Halkların Demokratik Partisi Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu yaptığı açıklamada, “1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü böyle büyük bir coşkuyla kutlamak önemli ve de gerekli. Ağır bir şekilde insan haklarının çiğnendiği, ekonominin ayaklar altına alındığı ve barışın bir düşman gibi görüldüğü, hukukun en ağır şekilde ayaklar altına alındığı bu günde; bütün bu kötülüklere karşı direnmek için 1 Mayıs’ta ayaktayız. Bayram yapıyoruz. Direnişi kutluyoruz. Ekonomik açıdan Türkiye bu yıl en ağır felaketi yaşadı. Bunu görüyüoruz. Zengin ve fakir arasındaki uçurum arttı. Yanlış ekonomik politikaları sonucunda döviz patladı. Faize karşıyız diyen Cumhurbaşkanı rantiyeyi maalesef ihya etti. Enflasyon patladı, işsizlik arttı. İşçi direnişi de buna karşı arttı. Bütün bunların karşısında daha büyük bir direnişin 2022 yılında örgütlenmesi gerektiği için bugün alanlardayız. Mahkemelerin adil bir yargılama yapmadığı, en önemlisi kürt sorununda ayrımıcılığın hakim olduğu, savaş politikaları ile çözümün sağlanmaya çalışıldığı bir zaman diliminde biz barış için insan hakları için, demokrasi için alanlardayız” ifadelerini kullandı.
“HAKSIZ YER EKOVULMADIĞIMIZ…”
Kocaeli Basın Emekçilerinden Bircan Aydın, “Biz de Kocaeli Basın Emekçileri olarak Türkiye Gazeteciler Sendikası çatısı altında 1 Mayıs’a katıldık. İşçinin, öğretmenin, esnafın yani emeği ile geçinen herkesin mücadelesini haykırdığı bir gün. Ben de bir gazeteci olarak yazdıklarımızın sorgulanmadığı, düşük ücretlerle çalışmadığımız ve haksız yere kovulmadığımız bir dünya diliyorum. Bütün emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Demokrasi Günü kutlu olsun”
“AKP BİR AVUÇ ZENGİNİ KORUDU”
1 Mayıs Mitinginde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB temsilcileri ortak basın açıklaması okudu. Açıklamanın birinci bölümünü TMMOB İKK Sekreteri Murat Kürekçi okudu. Bu düzen böyle gitmez diyen Kürekçi, “Birlikte değiştireceğiz sloganlarını haykırdığımız 1 Mayıs’ımıza hoş geldiniz. Dostlar bugün 1 Mayıs. İşçi sınıfını uluslarası birlik ve mücadele günü Tüm dünyada ve ülkenin her yerinde kutlanıyor. Ancak ekonomik kriz. İşsizlik zamlar borçlanma derken hayatta kalmak bile daha da zorlaştırıyor. Bu düzen toplumun işini aşını korumuyor tehdit ediyor. Bu düzen işçileri, mühendilzeri, hekimler aydınları, kadınları ezdikçe eziyor. Bu düzenin çarkları zengini daha zengin etmek üzere kurulmuş. BU düzenin çarkları talan edilecek kentler yaratmak üzere dönüyor. Halk borçlarla mücadele ederken AKP İktidarı ülkenin tüm kaynaklarını bir avuç zengini kurtarmak için seferber etti.
“BİNLERCE EMEKÇİ ARAMIZDAN AYRILDI”
Halk ise adalet ve hukuka aç. BU düzen yurttaşların hakkını hukukunu çiğniyor. Her geçen gün derinleşirken ekonomik kriz gündelik hayatı sürdüremez hale getirdi. Başta elektrik, doğalgaz ve akaryakıt olmak üzere her ütüne zamlar gelmektedir. Özelleştirmeler, devlet ihaleleri ve ödeme garantili projeler eliyle bir avuç iktidar yandaşının servetine servet katıldı. İlimize en yakını Hendek iş katliamı olmak üzere, İş cinayetleri bu yıl da hız kesmedi ve binlerce emekçiyi aramızdan aldı. Son 20 yıldır, meslek hastalıkları hastanelerinin kapandığı bilinmektedir. Oysa özellikle Kocaeli, Sakarya, Gebze gibi Ülkenin en önemli sanayii havzalarında meslek hastalıkları poliklinikleri ve hastanelerin açılması talebimizdir” ifadelerini kullandı.
“ÇARK İŞÇİLERİN KANI İLE DÖNÜYOR”
Açıklamanın ikinci bölümünü ise Tüm Bel Sen Adına Erdal Karakuş okudu. Sömürünün çarkları milyonlarca işçinin, emekçinin canıyla, kanıyla döndürülmeye çalışılıyor diyen Karakuş, “Güvenceli kadrolu çalışma hakkımız yok sayılıyor, güvencesiz istihdama mahkûm olmamız bekleniyor. Anayasa ile güvence altına alınan çalışma hakkımız ortadan kaldırılıyor, KHK’lar ve geçici 35. Madde eliyle on binlerce kamu emekçisi hukuksuzca ihraç ediliyor. Sendikalı oldukları için binlerce işçi işten çıkarılıyor. Bu düzen Yaşamı ve gezegeni tehdit eden büyük bir felakete dönüşmüştür. Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu kayyumlar çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor.
“KUTUPLAŞMA ÜZERİNDEN İKTİDARLARINI KALICI KILMAK İSTİYORLAR”
Seçme, seçilme hakkı yok sayılıyor, belediyelere atanıyor, vekiller cezaevlerine konuyor, cezaevleri tabutluğa ve işkence merkezlerine dönüştürülüyor, kitlesel tutuklamalar hız kesmiyor, bir kez daha parti kapatma davaları ile halk iradesine ipotek konmak isteniyor. Savaş ve işgaller, ekmeğimizi küçültüyor, işsizliğimizi büyütüyor, talanların yolunu açıyorlar. inkârcı ve imhacı siyasetle barış imkânını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Kürt sorununu çözümsüz kılarak toplumsal gerginliklerden nemalanmak, rant elde etmek, kutuplaşma üzerinden iktidarlarını kalıcı kılmak istiyorlar” dedi.
“ŞİRKETLEŞMİŞ HASTANELERDEN VAZ GEÇİLMELİ”
Kocaeli Tabip Odası adına konuşan Mehtap Maçkalı ise, “Hekimlerin hastalarına yeterli süre ayırmalarını sağlayacak uygun çalışma koşulları sağlanmalı; nüfus başına hekim ve sağlık çalışanı sayısı nitelikli sağlık hizmeti için gerekli ve yeterli düzeye getirilmelidir. Geleceğimizi ipotek altına alan şirketleşmiş hastanelerden vazgeçilmelidir. İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri bilime ve toplum sağlığına uygun yapılandırılmış kamu ve üniversite hastanelerinde sunulmalıdır. Sağlık herkes için parasız olmalı, hekimler emeğinin karşılığını almalıdır. Katkı payları adi altında kalem kalem ücretlendirmeye derhal son verilmelidir. Hekimlerin gelirleri, emeğinin karşılığı, insanca yaşanabilir, emekliliğe yansıyacak tek ödeme olarak sağlanmalıdır. Üniversiteler iktidarın arka bahçesine dönüştürülürken gençler barınamadıkları için okuyamama tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor.
“KOCAELİ ALARM VERMEKTEDİR”
iktidar ülkenin en aydınlık beyinlerini kaçırtarak karanlık bir geleceğin parke taşlarını döşemeye devam ediyor. Tek adam rejiminin sona ermesi, demokrasi ihtiyacı ve köklü bir değişim talebi mutlu bir azınlık dışında tüm kesimlerin ortak talebidir. Kocaeli’miz bugün kapitalizmin tahribatından en fazla payını alan Kentlerden biri haline gelmiştir. Çevre kirliliği, sularımız derelerimizin, havamızın her geçen gün halk ve toplumsal sağlığı daha fazla tehdit ettiği, kanser vakalarının Ülke ortalamasının üzerinde seyrettiği Kocaeli artık alarm vermektedir. Çarpık kentleşme, içinden çıkılmaz ulaşım ağı, işsizlik sendromu, Ülkemizin tüm coğrafyasında olduğu gibi, Kocaeli’nde de aynı biçimde artarak devam etmektedir. Bu kent kendi kimliğini, tarihini, zenginliklerini yeniden sunacak, var edecek birikime, tarihe ve kültüre sahiptir” şeklinde konuştu.
“İŞKENCENİN YAŞANMADIĞI BİR ÜLKE İSTİYORUZ”
Açıklamanın son bölümünü DİSK Bölge Temsilcisi Vedat Küçük okudu. “Birleşerek yaratacağız” diyen Küçük, “Herkesin güvenceli ve insanca çalıştığı bir işinin olduğu, ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, mültecilik statüsünün tanındığı bir gelecek istiyoruz. Birleşerek gerçekleştireceğiz! Sendikal hak ve özgürlüklerin, hak arama yollarının önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı yeni bir çalışma yaşamı istiyoruz. Birleşerek hayata geçireceğiz. Düşüncenin, ifade özgürlüğünün cezalandırılmadığı, savaşların olmadığı, başta Kürt sorunu olmak üzere sorunların barış ve diyalogla çözüldüğü, cezaevleri yerine okulların yapıldığı, işkence ve kötü muamelenin yaşanmadığı bir ülke istiyoruz. Birleşerek ve ortak mücadele ile inşa edeceğiz.
“VERGİ YÜKÜ AZALTILSIN”
Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği bir ülke istiyoruz. Birleşerek gerçekleştireceğiz. Biz tüm sömürülenler, yoksullaşanlar, ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var. Birleşerek değiştireceğiz! Eşit işe eşit ücret istiyoruz. Kamusal, nitelikli, parasız ve erişilebilir sağlık ve eğitim istiyoruz. Savaşsız, şiddetsiz bir yaşam istiyoruz. Ücretler üzerindeki vergi yükünün azaltılmasını istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir yönetim anlayışına artık yeter diyoruz” ifadelerini kullandı.

