DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikasının örgütlü olduğu ve yaklaşık 400 işçiyi ilgilendiren Türkiye’nin en büyük 500 fabrikası arasında bulunan Bekaert İzmit fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden sonuç alınamadı. Bunun üzerine sendika grev kararı aldı. Sendikanın greve gideceği günün gecesinde Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı karar ile grevin ‘Millî Güvenliği Bozucu Nitelikte Görüldüğü’ için 60 gün ertelendi. İzmit Bekaert işçileri ise erteleme kararına rağmen anayasaya aykırı karar alındığı belirtilerek grev kararını uyguladı. Grevin dördüncü gününde DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu bugün Bekart İzmit fabrikasına geldi. HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, Lastik-İş Genel Başkanı Alaaddin Sarı, DİSK Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, Birleşik Metal İş Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik, EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, SOL Parti Kocaeli İl Başkanı Hicran Turan, Bekaert işçileri eşleri ve çocukları ile bir araya gelerek greve destek sloganları atıldı.
HIRSIZLAR ÇALARKEN DEĞİL PAYLAŞIRKEN KAVGA EDERLERMİŞ
Birleşik Metal İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu konuşmasında 20 yıl önce mağdur olanlar şu anda aynı mağduriyetin 5 katını işçilere yaşatıyor diyerek, “Her gün biraz daha çoğalıyoruz. Her gün biraz daha aramızdaki mesafeyi daraltarak daha güçleniyoruz. Merhaba diyorum. Karanlığa ışık tutanlara, suyun önünü açanlara. Yasağa rağmen grev ateşini fabrika önünde yakanlara, yürekli metal işçilerine merhaba diyorum. Dostlarım, günlerdir fabrika önünde burayla ilgili yaşadığımız sorunları sizlerle paylaştık. Emeğin yanından bir an eksik olmayan yüreğini buraya koyan sevgili kardeşler Türkiye karanlığa teslim edilmek isteniyor. Birileri bu ülkenin geleceğini karanlığa mahkum etmek istiyor. Biz kendi alanımızda yaşadığımız anti demokratik tutumları değil ülkedeki tüm anti demokratik tutumlara karşı durmak zorundayız çünkü sıra bize de geliyor. Birine sessiz kalırsak yarın sora bize geldiğinde yanımızda duracak kimseyi bulamayız. Bugün hukuka takla attırılan durum anayasayı çiğneyen bir durum olarak ortaya çıktı. 20 yıl önce bu düzen bize nefes aldırmıyoruz diye salya sümük ağlayanları hazırlıyor musunuz? Devletin sopası elinize geçince bana yapılanların 5 katını yapayım diye mi beklediniz. Hırsızlar çalarken değil paylaşırken kavga ederlermiş. Biz bu ülkenin aydınlığa kavuşması için mücadele ediyoruz. Devrimcilik Budur. Bir gece ansızın nakşettin önüne geldiler grev yasaklama için. Bekaert işçisi birden büyüktür. Türkiye işçi sanığı birden büyüktür. İşçiler tek adam kararına karlı cesaretle tanımıyorum diyerek buradalar” şeklinde konuştu.
ÇERKEZOĞLU: TÜRKİYE TARİHİNİN EN BÜYÜK BÖLÜŞÜM KRİZİ
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise yaptığı konuşmada, “Ferman padişahınsa fabrikalar bizimdir diyerek grev yasağına grev yaparak karşı çıkan işçi kardeşlerimi selamlıyorum. Bugün bir düğün alayındayız bugün işçi sınıfının bugün bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenlerin, bugün bu ülkeyi elleriyle yeniden üretenlerin alanındayız. Bugün çocuklarının geleceğine sahip çıkmak için en temel yasal ve anayasal hakkına sahip çıkmak için greve çıkan sınıf kardeşlerimizin yanınızdayız. Türkiye tarihinin en büyük bölüşüm krizini yaşadığı süreçte, en büyük gelir kaybının yaşandığı süreçteyiz. Milyonlarca işçinin en temel sorunun geçim, aş, iş, evine ekmek götürmek olduğu bir dönemdeyiz. İşçi sınıfının sermaye karşısındaki bütün korumalarının elinden alındığı bir süreçteyiz.
“GREV HAKKINI ENGELLEYEREK YAPIYORLAR”
Türkiye’de her şey işçilerin sendikalaşması önünde engel. Sendikal haklarımızın kullanımı önünde engel. Asgari ücret mevsimindeyiz. Bütün dünyada sembolik olan asgari ücret Türkiye’de ortalama ücret haline geldi. Peki bunu nasıl yapıyorlar işte böyle yapıyorlar. Sendikalaşmayı engelleyerek, grev hakkını engelleyerek yapıyorlar. Türkiye’yi nasıl mı açlık sınırının altına muhtaç ediyorlar işte böyle örgütsüz bırakarak. Türkiye’yi nasıl asgari ücretliler toplumu haline getiriyorlar grev haklarını elinden alarak. En temel ve yasal hakkımız olan grev hakkı ortadan kaldırılmıştır.
“GREVLERİ YASAKLAMAKLA ÖVÜNÜYORLAR”
Bir ülkede grev hakkı yoksa bu sadece grevi engellenen işçilerin değil bu ülkede emeğiyle geçinen herkesin tehdit altında olması demektir. Bir zamanlar grev gözcüsü önlüğü giyen bugün grevleri yasaklamaya yemin etmişler. Hem de grevleri yasaklamakla övünüyorlar. Yerli ve yabancı sermaye temsilcilerine her konuşmalarında gelin siz burada örgütlenin diye övüne övüne anlatıyorlar. Bugün Bekaert işçisinin ortaya koyduğu bu direniş sadece bu fabrikada çalışan arkadaşlarımızın mücadelesi değil. Bu ülkede emeğiyle geçinen tüm arkadaşlarımızın mücadelesidir. Tezgah başından kalkıp çadırını kuran, önlüğünü giyen Bekaert işçisi kardeşimi kutluyorum. Ülkeyi yönetenler bir kere daha sermayeden yana tercihini koydu. Tıpkı sendikalaşmanın önüne bin tane engel çıkartması gibi. Asla teslim olmadık teslim olmayacağız. İşçinin ekmek talebini milli güvenlik meselesi olarak görenlere teslim olmayacağız” şeklinde konuştu.