Belediyesi’nin mayıs ayı olağan meclis toplantısında 221 Milyon 757 bin TL tutarındaki 2022 bütçesinde 98 milyon 128 bin TL artış kararı alındı. Bu ek bütçenin ekonomik koşullardaki değişiklik kaynaklı olduğu açıklanırken belediye bütçesinde bu artışın genel olarak taşınmaz satışları ve geçtiğimiz yıldan devreden kasa mevcudu ile karşılanacağı bildirildi. İlgili teklife CHP ve Saadet Partisi Meclis Üyeleri red oyu kullandı. Saadet Partisi Meclis Üyesi Zeki Karakaş teklif ile ilgili yaptığı sunumda eleştirilerde bulunurken CHP Meclis Üyesi Emine Özkar ise teklif edilen bu ek bütçenin iktidar partisinin ekonomiyi planlayamadığını ve ekonominin artık öngörülemediğini söyleyerek eleştirdi.
“MUHALEFETE KARŞIN KABUL EDİLDİ”
Konuyla ilgili CHP Başiskele İlçe Başkanı Anıl Acurman da yazılı açıklama yaptı. Acurman, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Kocaeli’nin en hızlı büyüyen ilçesi olan Başiskele’mizin 5 Mayıs tarihli meclis toplantısında, henüz yılın beşinci ayında kabul edilen bütçenin yüzde 45 gibi bir oranda artış talebi gündeme getirilmiş ve millet ittifakı meclis üyelerinin muhalefetine karşın kabul edilmiştir.
İZMİT BELEDİYESİ İLE KARŞILAŞTIRDI
Meclis üyemiz Sayın Emine Özkar’ın meclis toplantısında da dile getirdiği üzere bu durum ya ülke ekonomisinin yönetilemediğinin ilanıdır ya da belediyenin yönetilemediğinin. Bize göre her ikisi de yaşanmaktadır. Ancak belediye başkanı Sayın Özlü, Erdoğan’ın ekonomiyi öngörülemez kıldığını kabul ederek bu sorumluluktan kurtulmayı seçiyor ise bunu da kendisinden duymak isteriz. İzmit Belediyemiz 2022 yılı bütçesinin yalnızca yüzde 25’i oranında ek bütçe ile kamu kaynağını yönetebilmekte iken Başiskele Belediyesi bunu yüzde 45 oranında yapmaktadır.
“YANLIŞ EKONOMİSTİ KERTERİZ ALMIŞTIR”
Özetle Başiskele Belediyesi, 2022 yılını öngörememiş, henüz beşinci ayda yolda kalmış, devamı için bütçesini yarı oranında artırmak bunu da satışlarla beslemek zorunda kalmıştır.Belediyemiz tüm iktidar idareleri gibi yanlış ekonomisti kerteriz almıştır.Kamu kurumları dahi birkaç ay sonrasını öngöremezken açlık sınırının altında yaşamak zorunda kalan milyonlarca vatandaşın yarınından duyduğu kuşku ve korkuyu umarız ki biraz olsun anlayacaklardır.”
