TES 1 nolu Şube Başkan Vekili Ferhat Yüksel, ücretli öğretmenler için ‘başarısız’ ifadesini kullanan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e tepki gösterdi
Türk Eğitim-Sen Kocaeli 1’nolu Şube Başkan Vekili Ferhat Yüksel, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in
ücretli öğretmenlik yapan öğretmenlere yönelik ‘başarısız’ sözleri yankı uyandırmaya devam ediyor.
Ücretli Öğretmenler Sendikası’nın verdiği tepki sonrası Türk Eğitim Sen Kocaeli 1 nolu Şubeden de
açıklama geldi. Bakan Tekin’in ifadelerini düzeltmesini isteyen Yüksel’in açıklamaları şöyle:
‘ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK HAYAL DEĞİL’
Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin kamuda çalışanlara benim öğretmenim deyip Kamu Personeli
Seçme Sınavında hasbelkader yeterli puan alamayan ve atanamayan tüm öğretmenleri başarısızlıkla
suçlayıcı ifadelerini kabul etmiyoruz. Sayın bakanın bu ayrıştırıcı dilini düzeltmesini, atanamayan,
farklı kurumlarda hayatını idame etmeye çalışan meslektaşlarımızın itibarını düzeltmeye davet
ediyoruz. Hiçbir öğretmen adayı üniversite tercihini yaparken ve üniversite okurken bir dershanede
çalışmayı veya ücretli öğretmenlik yapmayı hayal etmez. Atanarak devletine ve milletine bağlı, al
bayrağın dalgalandığı her yerde görev yapmayı, öğrencileriyle bütünleşmeyi hayal eder.
‘KİM BAŞARISIZ?’
2022 yılında Kamu Personeli Seçme Sınavına Eğitim Bilimleri alanında 421 bin 140 aday sınava girmiş.
Milli Eğitim Bakanlığı 2023 yılında sadece 45 bin atama yapmış. Soruyoruz sayın bakana sınava girip
atanamayan 376 bin öğretmen adayı arkadaşımız mı başarısız, yoksa ihtiyaç olduğu halde atama
yapmayan bakanlık mı? Peki bu atanamayan -ki sadece 2022 yılında 376 bin kişi- öncesinde artık
atanma umudu kalmayan ve başka işlere yönelenlerle beraber 500 binin üzerindeki öğretmen adayı
ne şartlarda çalışıyor? Birçoğu öğretmenlik yapamıyor farklı sektörlerde çalışıyor, birçoğu kurumsal
dediğimiz dershanelerde ve kolejlerde çok severek yaptıkları öğretmenlik mesleğini icra etmeye
çalışıyor.
‘SÖMÜRÜ DÜZENİNE DUR DEYİN’
Görüyoruz ki çalışma şartları çok ağır ve sömürü düzeni şeklinde. Her fırsatta patronlar ilk olarak
öğretmenin sırtına biniyor. Fazla çalıştırma, sigorta yapmama, ücretsiz etüde ve sınava
görevlendirme, maaşların geç veya eksik ödenmesi gibi birçok sorunu var ve sizlerin de artık buna göz
yummamanızı ve bu sömürü düzenine, kapitalist patronlara dur demeniz gerekir. Tabii ki burada
öğretmen ile el ele, gönül gönüle çalışan işverenleri ayrı tutuyoruz. Atanamayan yüz binlerce ücretli
öğretmen ise KPSS ile atanmış, canla başla çalışan öğretmenlerimizle beraber okullarda birlik
bütünlük içinde görevlerini yapıyor. Yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışan, hak ettiği değeri
görmeyen kadrolu öğretmenler de binbir zorluk ile çalışmaktadır.
‘ÖĞRETMEN AYRIMI KALKMALI’
Öğretmenlik Meslek Kanunuyla beraber aynı öğretmenler odasında ayrıştırdığınız başöğretmen,
uzman öğretmen, düz öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen gibi sıfatlarla çalışma barışı
iyice bozulmuştur. Ücretli öğretmen ve Halk Eğitim Merkezlerindeki usta öğreticilerimizin çalışma
şartları, sigortaları ve ücretleri asgari ücretle çalışanların da altındadır. Her ücretli öğretmen ve usta
öğreticinin haftalık 30-40 saat derse giremediği malumunuzdur. 20 saat derse giren bir ücretli
öğretmen ya da usta öğreticinin yüzde 17.55’lik zam ile alacağı ücret 5876 TL’dir ve sağlık sigortası
tam yapılamadığından devlet hastanelerinde bile ücretsiz muayene olamamaktadırlar. 30 saat dersegirebilen bir ücretli öğretmen ya da usta öğreticinin alacağı maaş 8810 TL’dir. Evet Temmuz 2023’ten
itibaren alacağı maaş budur ve bununla geçinmeye çalışmaktadırlar sayın bakan.
‘HER YERDE ÖĞRETMENİZ’
Ücretli öğretmenler ve usta öğreticilerin yaz aylarında ve verilen her tatilde ücretleri kesilmekte daha
da mağdur edilmektedirler. Bir kez daha tekrarlıyoruz; günümüz ekonomik şartlarında ücretler
mutlaka artırılmalı ve sosyal haklar yeniden düzenlenmelidir. En kısa zamanda öğretmenin her yerde
öğretmen olduğunu kabul etmenizi bekliyoruz. Öte yandan atama bekleyen kadrolara bir an önce
atama yapılmasını ve zor şartlar altında çalışan meslektaşlarımızın durumlarının iyileştirilmesini talep
ediyoruz. Bu konunun takipçisi olacağımızı da belirtiyoruz.
BAKAN NE DEMİŞTİ?
Kurslardaki öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu, herhangi bir sınava girip başarılı olmuş değiller.
Benim öğretmenimin girdiği KPSS sınavında başarılı olamadığı için orada öğretmenlik yapıyor. 12 yıl
boyunca biz çocuğu eğitiyoruz. 12 yıl içerisinde belki 6-7 ay çocuk dershaneye gidiyor. Gittiği zaman
‘Bizim öğrencimiz kazandı’ diyor. Benim 12 yıllık öğretmenimin emeğini resmen gasp ediyor. Burada
böyle bir kitle, yapı var. Dolayısıyla biz, özel ders, dershaneler tartışmalarını yaparken aslında bir Milli
Eğitim Bakanlığı’ndaki okulların itibarını, öğretmenlerin itibarını ve verilen eğitimin itibarını onore
etmek için bu sürecin içerisinde yürüdük.